John Wick evreninin yeni spin-off filmi Ballerina, Ana de Armas’ın başrol performansıyla dikkat çeken, temposu düşmeyen etkileyici bir aksiyon filmi. Keanu Reeves’in kısa ancak dengeli katkısıyla zenginleşen yapım, izleyiciyi bu karanlık evrenin yeni bir katmanıyla tanıştırıyor. Film, Ruska Roma örgütünde yetiştirilen Eve Macarro’nun babasının intikamını almak için çıktığı ölümcül yolculuğu konu alıyor.
Ana de Armas, bu filmle birlikte sadece dramatik rollerde değil, aksiyon türünde de kendine sağlam bir yer edinebileceğini güçlü biçimde kanıtlıyor. Performansındaki en çarpıcı yer, hiçbir anında karizmayı yapaylaştırmadan, doğallığını kaybetmeden fiziksel bir direniş sergilemesi. Kadın karakterlerin aksiyon türünde çoğu zaman abartıya kaçan güçlü temsillerine karşı, Armas’ın canlandırdığı Eve, daha insani bir figür olarak öne çıkıyor.
Yer yer erkek rakiplerine fiziksel olarak üstünlük kuramasa da, strateji, çeviklik ve kararlılıkla onları alt etmeyi başarıyor. Film boyunca defalarca darbe alıyor, yere düşüyor, ama her defasında yeniden ayağa kalkıyor. Bu ısrar ve direnç, karakterin ruhunu ve geçmişini bize yalnızca diyaloglarla değil, bedeniyle de anlatıyor.
Eve’in çocukluk yıllarından itibaren izlediğimiz gelişimi, karaktere güçlü bir bağ kurmamızı sağlıyor. Film, zaman atlamaları kullanmasına rağmen bu geçişleri oldukça dengeli ve doğal biçimde yapıyor. Hikâyeyi yalnızca aksiyon değil, karakter derinliğiyle de taşımayı başarıyor.
Ballerina, yalnızca aksiyon sunmakla kalmıyor; karakterin geçmişine dair katmanlı bir anlatı da kuruyor. Eve’in çocukluk travmalarına, aldığı eğitime ve içsel çatışmalarına tanıklık ediyoruz. Ruska Roma’nın işleyişi, balerin eğitimi adı altında küçük kızların nasıl ölüm makinesine dönüştürüldüğü gibi detaylar, hikâyeye karanlık ama çekici bir boyut kazandırıyor.
Filmin dikkat çeken bir başka başarısı ise Eve yenilmez değil. Yaralanıyor, hata yapıyor, çaresizlikle yüzleşiyor. Ancak tam da bu yüzden seyirci, onunla daha kolay empati kurabiliyor. Film boyunca izleyici, karakterin yalnızca fiziksel değil, psikolojik dönüşümüne de tanık oluyor.
Yönetmen koltuğunda Underworld serisinden tanıdığımız Len Wiseman oturuyor. Wiseman, uzun bir aradan sonra döndüğü aksiyon türüne güçlü bir görsel üslupla katkı sunuyor. Renk paleti, ışık-gölge oyunları ve yansıma temelli kamera açıları filme sofistike bir estetik katıyor. Dövüş sahneleri sadece koreografiyle değil, sinematografik seçimlerle de dikkat çekiyor.
Film yaklaşık iki saat sürmesine rağmen ritmini hiç kaybetmiyor. Özellikle diyalogsuz geçen, 20-25 dakikalık uzun aksiyon sekansları, yaratıcılığı ve sürükleyiciliğiyle öne çıkıyor. John Wick serisinin imza özelliklerinden biri olan “her nesne potansiyel bir silaha dönüşebilir” anlayışı, bu filmde de başarılı bir şekilde sürdürülmüş.
Keanu Reeves’in canlandırdığı John Wick karakteri, filmde tam dozunda kullanılmış. Ana hikâyeyi gölgelemiyor, aksine varlığıyla evreni tamamlıyor. Ne fazlası var ne de eksikliği hissediliyor. Bu denge, filmin senaristi Shay Hatten’in (aynı zamanda John Wick 3 ve 4’ün de yazarı) bu evrene hâkimiyetini net şekilde gösteriyor.
John Wick’in mirasına saygı gösterilirken, Ballerina kendi ayakları üzerinde durmayı da başarıyor. Bu, spin-off projeler için her zaman kolay ulaşılabilen bir denge değildir.
Oyuncu seçimleri son derece özenli yapılmış. Ana de Armas’ın çocukluk yıllarını canlandıran genç oyuncunun fiziksel benzerliği ve karakterin ruh halini yansıtışı dikkat çekici. Norman Reedus’un hayat verdiği Daniel Pine karakteri ise filmin temposunu dengeleyen ve dramatik yapıyı besleyen önemli bir figür. Yan karakterler, hikâyeyi desteklemekle kalmıyor, evreni genişletme görevini de üstleniyor.
Sonuç olarak Ballerina, John Wick evreninin içinde olan estetik, şiddet ve ahlak sorgulamasını başarıyla taşıyor. Ancak en önemlisi, bunu Ana de Armas’ın etkileyici performansı eşliğinde kendi özgün yolunu çizerek yapıyor. Film, türün klişelerine saplanmadan, hem aksiyon hem de anlatı gücü açısından tatmin edici bir deneyim sunuyor.
Eğer John Wick filmlerini seviyorsanız ya da sağlam aksiyon sahneleriyle örülmüş ama aynı zamanda karakter gelişimine önem veren bir yapım arıyorsanız, Ballerina beklentilerinizi karşılayacaktır. Bu filmi sinemada, özellikle büyük perdede izlemek kesinlikle deneyimi zenginleştirecektir. Herkese iyi seyirler!